Muğla’nın Datça ilçesinde bir diyaliz merkezinde tanışan Sevgi ve Selahattin Çağdaş çiftinin arkadaşlığı, vakit içerisinde aşka dönüştü. 2005 yılında bir defa görüşüp, 3 yıl sonra tekrar diyaliz merkezinde karşılaşan Çağdaş çifti, evlenme kararı aldı. Yaşadıkları zorlukları aşklarıyla yendiklerini söyleyen Sevgi Çağdaş, “Selahattin’le Datça’da tatil diyaliz merkezinde tanıştık. Orada hasta moral gecesi vardı. O gün selamlaştık. Sonra ismimizi bile öğrenemeden birbirimizden koptuk. 3 yıl kim olduğuna dair daima düşündüm. Sonra nasipmiş ki Fethiye’de tekrar karşılaştık. Fethiye’de diyalize girerken o da girdi. Bu karşılaşmamızın akabinde 2008’de hayatımızı birleştirme kararı aldık. Bizi bu hastalık tanıştırdı. Akabinde ailelerimiz tanıştı ve bir yola girdik” dedi.
‘SELAHATTİN SAĞLIKLI OLSAYDI EVLENMEZDİM’
Hastalıklarından ötürü evliliklerinin vakit zaman eleştirildiğini belirten Sevgi Çağdaş, “Selahattin sağlıklı olsaydı evlenmezdim. Zira iki hasta birbirimizin düşüncesini, sıkıntısını anlayabiliyoruz. Birbirimize el veriyoruz, dayanak veriyoruz. ‘İki diyaliz hastası evlenemez. Meskende nasıl yapacaklar? İkisi de çok hasta, bitkin ve yorgun’ dediler. Lakin bunu aştık, 16 yılı geride bıraktık. 2013’teki böbrek nakli hayatımızı büsbütün değiştirdi. Hayata bakış açım değişti. Bir de üzerine aşk bize düzgün geldi. Evlilik, memnun olmak, huzurlu olmak, sevmek ve sevilmek çok hoş. Bizim üzere olan hastalar, evlenmekten korkmasın” diye konuştu.
‘HAYAT SEVGİYLE BAŞLIYOR’
Selahattin Çağdaş ise eşiyle böbrek nakli oldukları devri şöyle anlattı: “Evlendikten sonra kısa vakit içinde birbirimizi tanıdık. Sonra kadavradan böbrek nakli sırasına yazıldık. Hayatımızın büyük kısmında diyalize girdik. Bana 6 yıl sonra sıra geldi. Trafik kazasında beyin mevti gerçekleşen gencin böbreğini aldım. Kadavradan nakil oldum. Eşim benim hem bakıcım hem ziyaretçim hem refakatçimdi. 5 ay sonra da eşim nakil oldu. Bakıcılık sırası bana geldi. Daha sonra Sevgi, Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Hastanesi’nde işe başladı. Hayatta birinci kere çalışıyordu ve hastane çalışanı oldu. Ben de esasen emekliydim. Böylelikle Antalya’ya yerleştik. Şu an çok memnunuz. Uygun ki hayat bizi birleştirmiş. Hayat sevgiyle başlıyor, demek ki şanslıyım.”
‘SELAHATTİN VE SEVGİ ÇOCUKLARIM OLDU’
Diğer yandan Selahattin Çağdaş, 2013 yılında kadavradan böbrek nakli olduğu İshak Özseçen’in ailesini de buldu, yeni bir aile daha kazandı. Oğlunun vefatının akabinde Selahattin Çağdaş’ı oğlu üzere gördüğünü söyleyen Zekiye Özseçen (71), “Oğlum trafik kazasında hayatını kaybetti. Biz de organlarını bağışladık. 5 yıl sonra Selahattin gelip, beni buldu. Bir evladımı kaybettim. Lakin Selahattin ve Sevgi benim çocuklarım oldu, onları kazandım. Selahattin, oğlumun böbreği sayesinde hayatını sürdürüyor. O da memnun, ben de memnunum. Birbirimizi ziyaret ediyoruz. Herkesin organ bağışında bulunmasını isterim. Çok uygun bir şey” dedi.