Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin konut sahipliğinde düzenlenen 61. Memleketler arası Antalya Altın Portakal Sinema Şenliği, sinema gösterimleri, söyleşi ve oturumlarla devam ediyor. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu’nda, Ulusal Uzun Metraj Sinema Müsabakası’nda yarışan, direktörlüğünü Neco Çelik’in yaptığı “Sevgili İştirak Berlin” sinemasının dünya prömiyeri gerçekleştirildi.
Berlin’de yaşayan Jacky’nin öyküsünü anlatan sinemada, Larissa S. Herden, Kida Khodr Ramadan, Katharina Thalbach, Burak Yiğit ve Jean-Philippe Adabra rol aldı.
FİLM GRUBU SEYİRCİLERİN SORULARINI YANITLADI
Filmin gösteriminin akabinde direktör Neco Çelik, üretimci Murat Şeker, görüntü yönetmeni Emrah Çelik ve oyuncu Larissa S. Herden’in iştirakiyle birebir salonda söyleşi düzenlendi.
Seyircilerin sorularını yanıtlayan Çelik, Berlin’de yapılan bir sineması Antalya’da göstermenin büyük bir gurur olduğunu söyledi.
Filmi Türkiye’den finanse eden bir prodüktör bulmanın büsbütün bir mucizeye dayandığını lisana getiren Çelik, “Böyle sinemaları Almanya’da yapmak bizim görüşümüz açısından çok sıkıntı bir şey. Zira burada Jacky’nin üzerinden anlatılan, ötekileştirilmiş toplumun içinden bir şiirsel kıssa var. Yani bizim orada yaşadığımız durumu anlatan bir kıssa, şiirsel ve daha çok sinemaya yakın. 4 ayın içinde bu projeyi yaptık, bitirdik ve çektik. Burada göstermek çok gurur verici.” diye konuştu.
‘HİKAYEYİ ALMANYA’DA BİR BAYAN ÜZERİNDEN ANLATMAK İSTEDİK’
Filmin hikayesinin Jules Verne’nin Çin’de Bir Çinlinin Başına Gelenler’ isimli romanından esinlenildiğini aktaran Çelik, “Jules Verne’nin kıssası 100 yıldır sinemada değişik hallerde anlatılıyor. Lakin birinci kez bir bayanın ölmesiyle yola çıkıldığını gördük. Bu öyküyü Almanya’da bir bayan üzerinden anlatmak istedik” dedi.
Yapımcı Murat Şeker, geçen yıl çekilen sinemanın öyküsünü Antalya’da başlatmayı şuurlu olarak tercih ettiklerini anlattı.
Genellikle Türkiye’den Avrupa’ya yönelik finansal işlerin olduğunu anımsatan Şeker, “Bu sefer Almanya’dan Türkiye’ye dönük finansal bir dayanakla yapılmış bir iş olduğu için öyküsünü de burada başlatmanın yanlışsız olduğunu düşündük. Anlatmak istediğimiz Almanya’da sanatçı olan bir insanın da sinema yapmasının kolay olmadığı, hatta bilinmeyen bir ötekileştirme olduğu için hiç kolay olmadığını göstermek” diye konuştu.
‘KARAKTERİN OLUŞUMU BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİYDİ’
Larissa S. Herden ise Türkiye’yi daha evvel bir defa ziyaret ettiğini fakat Antalya’ya birinci defa geldiğini söyledi.
Filme, oyuncu Kida Khodr Ramadan’ın tavsiyesiyle dahil olduğunu anlatan Herden, şunları kaydetti:
“Projeyi okudum ve çok beğendim, böylece katılmak istedim. Karakterin oluşumu benim için çok önemliydi. Kitabı okuduktan sonra çok heyecanlandım. Jacky benim için hayatında bir şeyler yaşamak isteyen, hayatın kendisine gelmesini değil, neler yapabilir ve yaşayabilirim fikri olan bir karakter. Onun için mevt romantik ve şiirsel olaydı, bu nedenle çok heyecan vericiydi. Bir psikiyatriste gitmek daha kolay olabilirdi onun için lakin o vakit sinema bir dakika sonra sona ererdi. Sinemada, bu şiirsel olaya kendimi adapte ederken zorlandım fakat çok hoş, heyecanlı ve keyifliydi.”
(ANADOLU AJANSI)